Anasayfa gelbaba Gelbaba Portal gelbaba Turizm gelbaba Gastronomi Gezisi: Hatay'da Ne Yenir?

Gastronomi Gezisi: Hatay'da Ne Yenir?

Turizm
27 Temmuz 2022 Çarşamba
Gastronomi Gezisi: Hatay'da Ne Yenir?

Kadim Anadolu coğrafyasının pek çok konuda parlayan incisi Hatay özellikle yemekleri ile herkesi kendine hayran bırakan bir şehir. Bugün Hatay denilince akla gelen yeme/içme kültürünü ve bunların en önemli duraklarını ele almaya çalışacağız.

Medeniyetler Beşiği Hatay

Hatay'ı Tanıyalım

Yemekleri, doğası ve tarihiyle Anadolu'nun en özel coğrafyalarından biri şüphesiz ki Hatay. İnsanlığın ilk yerleşim yerlerinden biri olan Hatay, farklı kültürlerin ve farklı inançların bir arada yaşandığı birçok uygarlığa ev sahipliği yapmıştır.

İlk mağara Kilise ve Hristiyanların Hac Mekanı olan St. Pierre Kilisesi ile Anadolu'nun ilk camisi Habib-i Neccar camisinin Hatay topraklarında olduğunu söylesek sanırız bu kadim kent hakkında pek çok şeyi de dile getirmiş oluruz.

Bu yazımızda Hatay bir diğer adıyla Antakya ilimizi mercek altına almaya çalışacağız.

Hatay Gastronomi Evi

Hatay'ın köklü tarihi ve kültürel zenginlikleri ile harmanlanmış, birbirinden lezzetli yemeklerini tanıtmak gayesiyle 19 Mart 2019 tarihinde açılan UNESCO Hatay Gastronomi Evi şehrin en özel lezzet duraklarından birisi olmayı başarmıştır.

Aslanlı Konak olarak bilinen eski bir Antakya Evi restore edilerek, bu proje kapsamında UNESCO Hatay Gastronomi Evi adıyla şehrin en özel lezzetlerinin yeni adresi olarak hizmetlerine başlamıştır.

Roma, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet temalı odalarıyla Hatay'ın kültür mozaiği unvanının en iyi şekilde yansıtılmaya çalışıldığı restoranda, sadece Hatay'a özgü yemek çeşitleri servis edilmektedir. Hatay ve Güneydoğu mutfağı denildiğinde ilk akla gelen kebap çeşitlerinin menüde yer almadığını hatırlatmak isteriz.

Hatayı'ın zengin yemek kültürünü sabah kahvaltısı, öğle yemeği ve akşam yemeği olarak tadabileceğiniz UNESCO Hatay Gastronomi Evi'nde ayrıca günübirlik workshop'lar düzenlenmektedir. Katılımcılar aldıkları bu eğitim ile kendi yemeklerini kendileri yapabilirler. Bu yönüyle Hatay Gastronomi Evi için hem önemli bir lezzet durağı, hem de gastronomi alanındaki eğitimleri ile adeta bir eğitim ve kültür merkezi diyebiliriz.

Gelelim özellikle Hatay Gastronomi evine ilk kez gidecek olanların en çok merak ettiği sorunun cevabına: Hatay Gastronomi Evinde ne yenir?

Hatay Gastronomi Evi mutfağında iki ürünün öne çıktığını söyleyebiliriz. Bunlardan ilki Hatay'a özgü zeytinyağlı keşkek ve etli enginar.

Anadolu coğrafyası için tarihi en eski yemeklerden biri olan keşkek Hatay mutfağı açısından da en önemli lezzetlerden birisi. Diğer yandan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün vefat etmeden önce istediği ve Hatay'dan gönderilen enginar yemeği Hatay Gastronomi Evi'nin öne çıkan yemeklerinin başında gelmektedir.

Yazımızın devamında detaylarına da yer vereceğimiz Tepsi kebabı, Abugannüş, cevizli biber, humus, zeytin salatası, kekik salatası, çökelek salatası, sarmaiçi, öcce, kaytaz böreği, aşşür, şam oruğu, maklube, peynirli künefe ve kabak tatlısı gibi daha pek çok damak çatlatan lezzet Hatay Gastronomi Evi menüsünde yer almaktadır.

Hatay Harbiye Şelaleleri

Hatay şehrinin simgelerinden biri de hiç şüphesiz Hatay Harbiye Şelaleleri. Rivayete göre Zeus’un oğlu Işık Tanrısı Apollon, ırmak kenarında genç ve güzel bir kız olan Daphne (Defne)'yi görür. Apollon Defne ile konuşmak ister ancak kız ondan kaçar. Uzun süren kovalamacanın ardından korku ve paniğe kapılan defne Apollon'un ona çok yaklaştığı ir anda durup ayağıyla toprağı kazmaya başlar ve şöyle der: ''Ey toprak ana, beni ört, beni sakla, beni koru.'' Bu içten yalvarış üzerine Defne vücudunun odunlaştığını hisseder, göğsünü gri bir kabuk kaplar, kokulu saçları yapraklara dönüşür, kolları dallar halinde uzar, ayakları kök olup toprağın derinliklerine dalar. Defne ağacına dönüşen bu güzel kızı gören Apollon hayret ve üzüntü içerisinde ona sarılır ve set kabukların altında atan kalbini hisseder. Bunun üzerine Apollon: “Defne, bundan sonra sen, Apollon’un kutsal ağacı olacaksın. O solmayan ve dökülmeyen yaprakların, başımın çelengi olacak. Değerli kahramanlar, savaşlarda zafere ulaşanlar, hep senin yapraklarınla alınlarını süsleyecekler. Şarkılarda, şiirlerde adımız yan yana geçecek." der.

İşte bu antik öykünün geçtiği yer olduğuna inanılan, günümüzde Hatay iline bağlı Defne ilçesinin Harbiye Mahallesinde, Harbiye şelalesi adıyla gerçek bir doğa harikası yerli ve yabancı turistlerin büyük ilgisini çekmektedir. Binlerce yıllık bir yerleşim yeri olan bölge, defne bitkisi ve koza ipliği ile ünlüdür.

Harbiye şelalesi nerede? sorusuna verdiğimiz yanıttan sonra Harbiye şelalesine nasıl gidilir? bir de ona bakalım. Harbiye şelalesi şehir merkezine yaklaşık 8 km mesafede yer alan Defne ilçesine bağlı Harbiye mahallesindedir. Uzun Çarşının üst taraftaki çıkışta, Harbiye minibüslerine binip bu doğa harikasına ulaşmak mümkün. Turistlerin kendi araçlar ile de bu Harbiye Şelalelerine ulaşması mümkündür.

Harbiye şelalesinin yukarıda bahsettiğimiz gibi bir efsaneye sahip olduğu, fakat nasıl oluştuğuyla ilgili bir bilgi bulunmadığını söyleyebiliriz.

Milli park statüsünde olmayan, bu alana giriş ücretsizdir. Aynı zamanda Harbiye şelalesi ziyaret saatleri sınırlaması olmayan bir doğa harikası.

Hatay Arkeoloji Müzesi

Yemekleri, doğal güzellikleriyle olduğu kadar tarihiyle de ülkemizin hatta dünyanın en önemli kentlerinden bir olan Hatay'da pek çok anlamda tarihe ışık tutan Hatay Arkeoloji Müzesi, dünyanın dört bir tarafından gelen ziyaretçileri ağırlamaya devam etmektedir.

Türkiye’nin en büyük mozaik müzesi olan Hatay Antakya Arkeoloji Müzesi, 3250 m2 alanda kurulmuş şehrin en önemli yapılarından birisidir. Paleolitik çağdan başlayıp Osmanlı dönemine kadar geçen devasa bir zaman dilimine ait eserlerle müze, bölgenin fark yaratan turistik ve kültürel noktalarından en önemlileri arasında yer almaktadır.

2011 yılında yapımına başlanan ve 2014 yılında ziyarete açılan Hatay Arkeoloji Müzesinde yer alan eserler ilk olarak 1932 yılında başlayan arkeolojik kazılarla gün yüzüne çıkartılmıştır.

Hatay Arkeoloji Müzesinin hızlıca gezilecek bir müze olmadığını, geniş zaman ayrılması gereken bir tarihi zenginliğe sahip olduğunu hatırlatarak müze içerisinden detaylara geçebiliriz. Müzede toplamda 19 sergi salonu bulunmaktadır. Bu salonlar: Mağara
Amuk, Selevkoslar, Tykhe, Mitoloji, Seramik eserler, Roma 1, Cam eserler, Maden eserler, Roma 2, Krallar, Daphne evleri, Küçük taş eserler, Lahitler, Mozaik yolu, Martyrion, Erzin, Ortaçağ, İslami dönem ve Hazine.

Hatay'ın neden medeniyetler şehri adıyla tanımlandığını bu müzeyi gezdikten sonra anlamak mümkün. Müzede prehistorik çağ, Helenistik dönem, roma dönemi, Bizans dönemi ve Osmanlı Dönemine ait eserler bulunmaktadır. Müzedeki eserlerin bir kısmı Hatay merkezde yapılan kazılardan bir kısmı da İskenderun, Samandağ, Dörtyol, Erzin, Hassa gibi Hatay'ın gibi hayata bağlı ilçelerden bulunmuştur.

Hatay Arkeoloji müzesinde bulunan en önemli eserlerden bazılarına aşağıda yer vermeye çalışacağız.

  • Kral Şuppiluliuma Heykeli: Hitit dönemine ait 1,5 metrelik bu devasa heykel müzeyi gezenlerin akıllarında kalan eşsiz bir parça.
  • Terk Edilmiş Ariadne Mozaiği: Yer döşemesi çeklindeki bu mozaik müzenin en dikkat çekici eserleri arasındadır.
  • Antakya Lahdi: Roma dönemine ait bu eser çevresindeki betimlemelere bakıldığında saygın birine ait olduğu izlenimi veriyor.
  • İskelet Mozaiği: Siyah zemin üzerine iskelet tasvirinin bulunduğu mozaiğin üzerinde ¨Neşeli ol hayatını yaşa¨ yazmaktadır.

Antakya’nın Maşuklu Mahallesinde yer alan Hatay Müzesi yazın 08.00-17.00, kışın ise 08.00-19.00 saatleri arası, haftanın her günü ziyarete açıktır ve müzeye girişte Müzekart geçerlidir.

Hatay Müze Otel

The Museum Hotel Antakya yani ülkemizdeki bilinen adıyla müze otel, Antakyalı işadamı Necmi Afsuroğlu tarafından yaptırılmıştır. Türkiye'de örneği olmayan yapı, hem otel hem de müze olarak ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunmaktadır. Bu noktada en çok merak edilen sorulardan birini cevaplamak istiyoruz: müze otel gezilebiliyor mu? Evet müze otel otelden bağımsız olarak vatandaşlar tarafından da gezilebiliyor. Müze otel konseptinin Atina'dan sonra dünyadaki ikinci örneği olan 5 yıldızlı The Museum Hotel Antakya eşsiz yer mozaikleri ile bölgenin fark yaratan bir değeri konumundadır.

Hatay'ın Dünyada Önemi

Unesco Ve Hatay

Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü kısaca UNESCO, gastronomi alanında Hatay'ı Gaziantep'ten sonra ikinci Türk şehri olarak yaratıcı şehirler ağına layık görmüştür. Bu Hatay mutfağının kendine özgü lezzetlerinin de tescillenmesi anlamına gelmektedir. UNESCO'nun küresel dünya miraslarına değer veren anlayışı onların korunup yaşatılması mantığıyla Hatay mutfağını da ayrı bir değer vermesine ve tescillemesine neden olmuştur.

Yaklaşık 600 çeşit yemek ve tatlının yer aldığı Hatay mutfak kültürünün yaşatılması adına UNESCO tarafından yapılan bu girişim bölgenin bilinirliği ve turizm potansiyeli açısından da son derece olumlu sonuçlar doğurmuştur.

Yazımızın başında da belirttiğimiz üzere Hatay Büyükşehir Belediyesi'nin bir girişimi olarak UNESCO Hatay Gastronomi Evi açılmış ve yerli, yabancı turistlerin bir kez daha dikkatlerini bu bölgeye çevirmesi sağlanmıştır.

Hatay, UNESCO dünya gastronomi şehri statüsündeki ender kentlerden biri olarak damak tadına düşkün herkesin ülkemizdeki çekim merkezi olmaya devam ediyor.

Expo Şehri Olarak Hatay

EXPO; Kültür, tarih, eğitim, sanat, eğlence ve ticaret alanlarında bir olimpiyattır. Dünya fuarı anlamında da gelen EXPO uluslararası bir etkinlik olarak yeniliği, ilerlemeyi, iş birliğini ve halkın eğitim seviyesini artırmayı hedeflemektedir. Yabancı ülkelerin şirketlerinin, ulusal ve uluslararası kuruluşların, özel sektör, sivil toplum örgütleri ve halkın davet edildiği dev bir organizasyon olan bu etkinlik 1 Nisan 2022-29 Ekim 2022 tarihleri arasında Hatay'da düzenlenecektir. Hatay expo şehrin kültürü, turizmi, gastronomisi, sanatı ve botaniği ile katılımcılarına reklamını yapabileceği ve bu yolla da geniş kitlelere ulaşıp ekonomisini güçlendirebileceği bir fırsat olarak değerlendirilebilir. Çünkü 150 yılı aşkın tarihi ile EXPO'lar FIFA Dünya Kupası ve Olimpiyat Oyunlarından sonra dünyada ekonomik ve kültürel etki yaratan üçüncü en büyük organizasyondur.

Hatay için büyük ekonomik fırsatlar yaratması beklenen Expo, katılımcı ülkelerin ev sahibi ülke olarak Türkiye ve Hatay'a olan bakışlarının da şekillenesine imkan sağlayacaktır. Hatay Expo 2021 ile birlikte tüm bu değerlerini dünyayla paylaşmaya hazırlanan kadim şehirlerimizden birisidir.

İskenderun ve Antakya olmak üzere iki dev alanda düzenlenecek olan Expo 2021 Hatay, Gastronomi köyü, açık ve kapalı fuar alanları, medeniyetler bahçesi, tıbbi ve aromatik bitki parkı, kültür ve sanat sokağı, biyolojik gölet gibi dikkat çeken özellikleriyle katılımcılara farklı bir deneyim sunmaya aday.

Hatay'ın Türkiye'ye Katılışı

20 Ekim 1921 tarihli Ankara Anlaşması ile Fransızlara bırakılan bölge, içişlerinde kısmen bağımsız, dışişlerinde ise Fransa mandası altında bulunan Suriye'ye bağlı olacaktı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün her zaman Misak-ı Milli sınırları içerisinde öngördüğü Hatay ili, yukarıda da belirttiğimiz Ankara anlaşması ile Fransızlara bırakılmıştı.

İskenderun Sancağının Lozan Anlaşmasında Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde yer almamasına rağmen Atatürk bu durumu kabul etmemekte kararlıydı. Her ne kadar İskenderun sancağı tarihsel ve kültürel dokusuyla Arapların mutlak çoğunlukta olduğu bir bölge olsa da stratejik konumu ve demografik yapısıyla mutlak olarak Türk yurdu olarak görülmekteydi. Bu konuya ilgili Mustafa Kemal Atatürk 1923 yılında Adana'ya yaptığı bir gezide Hatay'ı kast ederek "Kırk asırlık Türk yurdu düşman elinde esir kalamaz" demiş ve bir anlamda niyetini ve aklındaki planı açıklamıştı.

1936 yılına kadar Suriye, Fransa ve Türkiye arasında ortak bir güç dengesi konumunda varlığını sürdüren İskenderun Sancağı, olarak varlığını sürdürmüştür. Avrupa ülkelerinin kendi içerisindeki bazı gelişmeler, ekonomik ve siyasi krizler başta olmak üzere İskenderun sancağındaki Fransız hakimiyetinin de bir anlamda ortadan kalkmasına, Avrupa'ya yoğunlaşmak isteyen Fransa'nın Suriye'deki manda yönetimini kaldırmasına neden olmuştu.

Bu dönemde bölgede söz sahibi milleteler arasında yapılan çeşitli anlaşmalarda Hatay'ın Suriye'ye bırakılması düşünülmüş fakat Türkiye bu duruma şiddetle karşı çıkmıştı. Bu sürecin devamında Türkiye ve Fransa başta olmak üzere çeşitli anlaşmalarla Hatay'ın Türk toprağı olasının taşları döşenmiş oldu. 29 Haziran 1939'da Hatay Devleti Millet Meclisi'nin aldığı karar doğrultusunda Türkiye'ye katıldı.

Hatay Mustafa Kemal'in en önem verdiği konulardan bir tanesiydi ve bu stratejik bölge savaşsız, diplomatik yollarla diyebileceğimiz bir şekilde ana yurda katılmış oldu.

Hatay Ve Gastronomi

Gastronomi turu denildiğinde Hatay, Hatay denildiğinde de aşağıda sayacağımız lezzetler ilk olarak akla gelenlerdir. Hatay'da ne yenir diye merak edenler yazımızın son kısmını büyük bir keyifle okuyabilirler.

Tepsi Kebabı

Hatay usulü tepsi kebabı hem kentin hem de bölgenin en sevilen lezzetleri arasında yer almaktadır. Güneydoğu illerinin pek çoğunda tepsi kebabı adıyla birbirine yakın lezzetler bulunmaktadır. Genellikle acılı yapılan, sebze ve etin mükemmel buluşması diyebileceğimiz Hatay tepsi kebabı baharat açısından da oldukça zengindir.

Tepsi içerisinde yayılan kıymanın üzerine ince kıyılan soğan, ezilmiş sarımsak, sıvı yağ, ince kıyılmış biber, baharatlar ve salça ilave edilip iyice yoğurulur. Çok ince kıyılmış maydanoz da ilave edilip harmanlandıktan sonra ince bir katman halinde tepsiye yayılır. Üstüne, ılık su içerisine salça koyup karıştırılarak sürülür. Tepsi kebabının üstü biber ve domatesle süslendikten sonra önceden ısıtılmış 170 derece fırında yaklaşık 30-35 dakika pişirilir.

Kağıt Kebabı

Damak çatlatan yöresel Hatay lezzetleri arasında ilk sıralarda yer alan ürünlerden bir de kağıt kebabıdır. Hatay kağıt kebabı: Biber, sarımsak ve maydanoz robotta iyice çekilerek hazırlanmaya başlanır. Daha sonra kıymaya karabiber ve tuz eklenir. Robotta çekilen karışım bu harca eklenir. Fırın tepsisine fırın kağıdı serilip kebabın sununun tepsiye akmasını önlemek için kenarları kıvrılır. Karışım 3 parçaya bölünerek tepsiye iyice yayılır. Üzerine domates ve biber dilimlendikten sonra önceden ısıtılmış 200 derece fırında yarım saat suyunu çekene kadar pişirilir.

Humus

Şehrin ve bölgenin en özel lezzetlerinden bir olan humus Hatay usulü yapıldığında bir başka lezzetli olmaktadır. Nohutun en güzel hali diyebileceğimiz Hatay usulü humus için nohutların bir gece önceden ıslatılması ve daha sonra düdüklü tencerede haşlanması gerekir. Daha sonra tencerenize alıp üzerine tekrar su koyup, çatlaması ve kabukların kolay soyulması için yaklaşık 1-1,5 su bardağı sıcak suda kaynatın. Nohutun kabuklarını temizleyip 1,5 çay bardağı su ile tencereye alıp, ocağa koyun. Tahta kaşıkla karıştırıp, suyu çekmesini sağlayın. Daha sonra nohutları el blenderından geçirip katı bir hal alması sağlanır. Üzerine 1 çay bardağı su ekleyip, ocağı tekrar açıp katılaşan karışımı biraz yumuşatın. Püre halindeki nohutu tahin, limon suyu, tuz, kimyon ve tercihe göre sarımsak ile karıştırın. Servis tabağına yaydığınız humusun üzerine 2 yemek kaşığı zeytinyağı gezdirin. Humusunuz hazır.

Maklube

Hatay yemeklerinde kırmızı et (kuzu ya da büyükbaş) görmeye alışanlar için yörenin tavuk ile yapılan en özel yemeklerinden biri olan maklubeyi sizlerle paylaşacağız.

Haşlanan tavuk etinin içerisinde kakule karanfil eklenir. Daha sonra patlıcanlar kızartılır, dizilip üzerine baharat ve pirinç eklenir. Tavuğun üzerine kaplanan patlıcanlardan sonra tencereye su eklenip kapağı kapatılır. Maklube suyunu çekince ocaktan alınıp demlenmeye bırakılır. Daha sonra ters çevrilerek servis edilir.

Oruk

Hatay usulü tepsi oruğu da denilen oruk kebabı için kullanılan ana malzeme ince bulgurdur. Bulgurun içerisinde un ve et hariç her şey eklenip iyice ovulur. Daha sonra dövülmüş et ve unu da eklenir. Tepsiye bastırılarak yayılan bir formda ve baklava deseni şeklinde kesilerek servis edilen bu meşhur kebap, Hatay mutfağının demirbaşları arasındadır.

Babagannuş

Hatay yemekleri denildiğinde akla yüzlerce isim gelmektedir. Biberli ekmek, katıklı ekmek, kömbe, Hatay usulü döner ve daha pek çok lezzet şöleni bölgenin sınırlarını aşmış ülke genelinde bilinir bir hal almıştır. Hatay usulü Babagannuş bu lezzetler arasında ayrı bir yere sahiptir. Patlıcan, kapya biber, yeşil biber, domates, satımsak, tuz, zeytinyağı ve nar ekşisi ile yapılan bu salata her sofranın vazgeçilmez ürünüdür.

Benzer Yazılar

Gelbaba İşletme

Markanız için hemen işletme hesabı açın.

Hesap Aç
Gelbaba İşletme

Markanız için hemen işletme hesabı açın.

Hesap Aç

Benzer Yazılar

Gelbaba İşletmeye Katılın

Hemen ücretsiz kaydolarak üyeliğinizi başlatın.

Ücretsiz İşletme Hesabı Açın