Dijitalleşen dünyaya dönüşen dünyamızda artık hiçbir şey eskisi gibi değil. 1970’lerden 2000’li yıllara kadar 4 yıllık bir üniversite mezunu olmak mesleki açıdan yeterli olsa da, bu dönemden sonra durumda ciddi farklılıklar gerçekleşmiştir. Özellikle internet kullanımın artması ile birlikte online eğitimler de ciddi anlamda ön plana çıkmaya başladılar. Globalleşen dünyanın getirdiği bir önemli zorunluluk da yabancı dil öğrenmenin artık daha önemli bir hal almasıdır. Artık online satış yapan bir e-ticaret platformunda çalışmaya istekli iseniz ve bu platform uluslararası çalışıyorsa yabancı dil bilmek artık bir tercih değil zorunluluk haline gelmiştir. Değişen ticari hayatın getirmiş olduğu bu zorunluluk doğal olarak rekabeti de üst seviyelere taşımıştır. Hatta öyle ki artık tek yabancı dil öğrenmenin de eksiklik olarak görüleceği zamanların çok uzak olmadığını belirtmeliyiz. Bu durumda yapmamız gereken tercihlerin önemi de doğal olarak artmaktadır. Biz de sizlere bugünkü yazımızda bu konular hakkında daha ayrıntılı daha aydınlatıcı bir yazı hazırlamaya karar verdik. Son derece önemli olan bu konunun yeterince irdelenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Dünyamız değişiyor ve güç dengeleri ne yöne doğru kayar bilinmez ama dünyada bitmeyecek bir şey varsa onlardan bir tanesi de ticarettir ve bunun olabilmesi için ise iletişimin doğru ve bilinçli yapılması her zamankinden daha önemli bir hal almıştır. Yazımızda sizlere geleceğin en popüler yabancı dilleri hangileridir? En çok konuşulan diller ve en kolay öğrenilen diller hangileridir bu konularda da bilgi aktarmaya çalışacağız.
Yabancı dil öğrenmenin artık birçok yolu bulunuyor. Geleneksel dil kursları ya da eğitim kurumlarında öğrenilen yabancı dillere mecbur olmasak da ne olursa olsun yabancı dil öğrenmenin belli başlı bazı zorlukları var. Bu zorlukları aşabilmenin en doğru yolu ise doğru karar vermek ile başlamaktadır. Hangi yabancı dil öğrenecekseniz bunun nedenlerini iyi bir şekilde özümsemeniz gerekiyor. Sırf yabancı dil öğrenmiş olmak için gidip de Danimarka’nın resmi dilini öğrenerek zamanınızı ve enerjinizi boşa harcamamalısınız. Tabi eğer idealist bir bakış açınız yok ise bu söylediklerimiz geçerli. Yoksa ne olursa olsun öğrenilecek olan her dilin bireylere bir katkısı olacağı muhakkaktır. Yazımızın bu bölümünde öğrenilmesi gereken yabancı diller hangileridir, hangi yabancı dili öğrenmek daha faydalıdır gibi soruların yanıtlarını beraberce arayacağız.
Şüphesiz ki yabancı dil öğrenirken öncelikle öğrenmek istediğiniz yabancı dilin ne kadar insan tarafından kullanıldığı ve konuşulduğunu bilmek büyük önem arz etmektedir. Elbette ki bu kriter tek başına yeterli değil gibi gözükse de artık daha da küçülen bir dünya düzeninde bu kriterin önemi daha da artmıştır. Peki Dünyada en çok konuşulan diller hangileridir? En popüler dillere baktığımızda bu alanda bakış açımızın ne olduğu önem arz ediyor. Bu konu ile ilgili birçok kuruluş tarafından yapılan araştırma bulunmaktadır. Unesco’nun verilerini baz alırsak eğer şuan dünya üzerinde en çok konuşulan diller İngilizce ve Çincedir. Bundan 15-20 yıl önce de belki bu iki dil sıralamada aynı yerde iken önem sırasında Çince geri planda idi. Ne zaman dünya ticaretinde ve teknoloji dünyasında Çinlilerin yapmış olduğu atılımlar ön plana çıktı Çince eskisinden çok daha önemli bir dil haline geldi. Dünya üzerinde her 5 kişiden birisinin Çince konuşuyor olması ve daha önce bahsetmiş olduğumuz gelişmeler sonrasında Çinceyi dünyada en çok konuşulan diller sıralamasında kesin olarak ilk 2 sıraya koyabiliyoruz. İngilizce ise artık global bir dil ve birçok ülkenin resmi dili olma özelliğine sahip. ABD, İngiltere, Avustralya, Kanada gibi ülkelerin resmi dili olması yanı sıra, sömürgecilik zamanından beri süregelen bir durum olarak artık dünya genelinde bilinen ve nerede olursanız olun öncelikli olarak öğrenilen bir dil olma özelliği ile de tartışmasız dünyanın en yaygın yabancı dillerinin başında gelmektedir. Dünyada en çok konuşulan yabancı diller sıralamamızdan yine sömürgecilik geçmişi olan ülkelerin dilleri ön plana çıkmaktadır. Ve sömürgecilik denilince ilk akıllara gelen topluluk ise İspanyollardır. Bugün İspanyolcanın resmi dil olarak konuşulduğu yirminin üzerinde ülke bulunmaktadır. Yarım milyar insanın konuştuğu İspanyolca özellikle orta ve güney Amerika kıtasının en yaygın kullanılan dili olarak ön plana çıkmaktadır. Bir diğer en çok konuşulan dil de Fransızcadır. Yine sömürgecilik alanında aktif bir ülkenin dili olarak Fransızca da özellikle bazı Kuzey Afrika ülkelerinde ve yine Afrika’nın bazı eski Fransız sömürge ülkelerinden yaygın olarak ve hatta 1. dil olarak kullanılmaktadır. Ama ne olursa olsun son yılların tartışmasız en çok konuşulan dillerinden birisi de Arapçadır. Bunun 2 ana sebebi bulunuyor. Özellikle Arap yarımadası ve kuzey Afrika’da birçok Arap ülkesi bulunmaktadır. Bir diğer sebep ise zengin yeraltı kaynaklarına sahip olan bu ülkelerden birçok yatırım yurtdışında yapılmaktadır ve bu da Arap sermayesinin dünya üzerinde yayılmasına yol açmıştır. Dünyanın en çok konuşulan dillerinden birisi de tabi ki Hintçedir. Aslında Hindistan’da bulunan birçok ayrı kültüre ait konuşulan pek çok farklı dil bulunmaktadır. Çünkü Hindistan’ın nüfusu artık Çin’in nüfusunu yakalama sürecine girmiştir.
Peki her yabancı dili öğrenmek önemli midir ? Yabancı dil öğrenirken nelere dikkat etmeli ve tercihlerimizi neye göre yapmalıyız. Artık iş ilanlarında hangi pozisyon olursa olsun İngilizce’nin aranılan bir dil olduğu gerçeği ile karşı karşıyayız. Uluslararası birçok platformda da kullanılan ortak dilin İngilizce olduğunu da söyleyebiliriz. Öyle ki artık neredeyse İngilizce öğrenmek bir tercih olmaktan ziyade zorunluluk haline gelmiştir. Bu bilince sahip olan bütün kurum ve kuruluşlar hatta devletlerin eğitim erklerinin İngilizce dil eğitimlerine daha çok önem verdiğini ve bunu ön plana çıkardığını rahatlıkla söyleyebiliriz. İngilizcenin uluslararası bir yabancı dil olarak kendini kabul ettirmesinin geri planında elbette Birleşik Krallığın bir numaralı sömürgeci ülke olmasının da çok büyük etkisi olduğunun da altını çizmeliyiz.
Dünya düzeninin nasıl değiştiğine her geçen zaman daha iyi şahit oluyoruz. Komünist taklitçi diye dışlanan ve bundan 15-20 yıl öncesine kadar önemsenmeyen Çin’in dünya ticareti ve ekonomisinde nasıl güçlü bir isme dönüştüğünü görüyoruz. Artık Çin sermayesi dünyanın her ülkesinde ve bölgesinde etkin bir güç ve bu da doğal olarak Çince bilen bireyler için artı bir avantaj sağlıyor.
Arapça eskiden sadece hac mevsiminde gerekli bir dil iken özellikle 20. yüzyılın son çeyreğinden sonra bu durumda radikal değişiklikler gerçekleşti. Son derece zengin petrol ve doğalgaz rezervlerine sahip olan toprakların üzerinde bulunan Arap ülkelerinde de liberal ekonominin hakim olması sonrasında eldeki büyük sermaye bu anlamda değerlendirilmeye başlandı. İlerde bu rezervlerin biteceğinin farkında olan Arap sermayesi yatırımlarını bu yönde yapmaya başlamıştır. Her sektörde güçlenen Arap sermayesi ile birlikte Arapça da eskisine göre çok daha popüler bir yabancı dil olmuştur. Sadece bu kadar da değil. Kapalı ve teokratik rejimlerin hakim olduğu Arap ülkelerinde yaşanan reformist değişim sonucunda birçok turist yurt dışına seyahat etmeye başlamışlardır. Özellikle ülkemize yoğun bir talep olduğunun da altını çizmeliyiz. Gerek gayri menkul gerekse de yatırım açısından Arapların gözdesi olan ülkemiz yine Araplar tarafından turizm açısından da öncelikli seçenek olarak karşımıza çıkıyor. Arapça öğrenmek zor gibi görünse de Türkçemiz içinde ya da halk dilinde birçok Arapça kelimenin bulunduğunu söylemeliyiz. Ayrıca Arapça ibadet yapan halkımızın gerek Osmanlıcadan gelen gerekse de Kuranı Kerimin Arapça olmasından kaynaklı avantajlara da sahip olduğunu unutmamak gerekiyor.
Özellikle de son yıllarda Rusya federasyonu ile iyi ilişkiler içinde olduğumuz bir gerçek. Gerek doğalgaz gerekse de askeri alanda yapılan işbirlikleri sonrasında 2 devlet arasındaki ticaret hacminin arttırılabilmesi için birçok adım atıldığını da söylemeliyiz. Tarım , İnşaat ve Turizm sektörlerindeki hareketlenmelerle birlikte Rusça öğrenmek de ülkemizde yabancı dil öğrenmek isteyenlerin öncelikli tercihlerinden birisi olmuştur.
Şu bir gerçek ki yabancı dil öğrenmek öyle çok da kolay bir iş değil. Zorlukları var evet ama istekli ve bilinçli her birey bu süreci başarı ile tamamlayabilirler. Yabancı dil öğrenmek kuşkusuz ilerleyen yaşlarda daha da zorlaşsa da imkansız da değildir. Peki en kolay öğrenilen diller hangileridir?
Dünyada en yaygın dilin İngilizce olduğunu hepimiz biliyoruz. Gerek iş hayatımızda gerekse de sosyal dünyamızda İngilizce ile sık sık karşılaşmaktayız. Özellikle sinema ve dizi sektöründe izlemiş olduğumuz yapımların birçoğunun İngilizce olması dolayısıyla İngilizce kelimelere olan aşinalık oldukça fazla olduğundan hayatımıza her anlamda girmiş olan İngilizce Bu özelliği sayesinde en kolay öğrenilen diller sıralamasında tartışmasız bir numaradaki yerini almıştır.
Aslında Latin dillerinde benzer birçok kelime ve kelime grubu bulunmaktadır. Örnek vermek gerekirse İtalyanca öğrenmek, Fransızca öğrendikten sonra son derece kolaydır. Çünkü birebir benzer çok ortak özellikleri bulunmaktadır. Ya da İspanyolca öğrenmek istiyorsanız yanına Portekizceyi de ekleyebilirsiniz. Bu iki dilin de benzer çok özelliği bulunmaktadır. Almanca öğrenmek de çoğu insana zor gelse de İngilizce ile benzerlikleri çok olduğundan öyle sandığınız kadar zor bir dil değildir.
Son olarak Arapça öğrenmek de özellikle bizler için kolay olabilmektedir. Daha doğrusu Arapça öğrenmek isteyenler için bu ülkede yaşamanın getirdiği birçok avantaj bulunmaktadır. Türkçe birçok dilden olduğu gibi Arapçadan da bazı kelimeleri almıştır. Osmanlıcadan kaynaklı gelen kelimeleri de eklersek gündelik hayatta kullanmış olduğumuz birçok kelimenin aslında Arapça kökenli olduğunu göreceğiz. Bunun yanı sıra ülkemizin çok büyük bir oranda Müslüman toplumlardan oluşması ve kutsal kitap Kuran I Kerim’in de Arapça olduğunu varsayarsak Arapça da Türkçeye en yakın diller arasında yer almaktadır.
Doktor adaylarının eğitim hayatları boyunca aşina oldukları bir dil varsa o da şüphesiz Latincedir. Tıp okuyan herkesin elzem bir şekilde Latince öğrenmesi en azından birçok Latince kelimeyi bilmesi gerekmektedir çünkü öğrenecekleri her hastalık her mikrobun Latince adı ile anıldığı gerçeği ortadadır. 2. bir dil öğrenilecekse de onun da İngilizce ve Fransızca dillerinden birisi olması gerekmektedir.
Mühendisler zorluklarla mücadele eden kişilerdir. Bazen insanlarla bazen de doğa ile mücadele ederler ve çalıştıkları alanda herkesin saygı duyduğu kişilerdir. Eğer yurtdışında mühendislik yapacaksanız başta İngilizce olmak üzere yabancı dil öğrenmeniz gerekebilir. Bazı durumlarda tercüman tahsisi yapılsa da kişinin kendisinin kurduğu diyalog çok daha önemlidir. Dünyanın inşaat alanında yükselen değeri olan Çin ve doğal olarak Çince de bu anlamda önem kazanmaktadır. Ayrıca bölgesel olarak bakacak olursak Afrika’da bulunan bir çok Franfokon ülke bulunmaktadır. Bu da Mühendisler için Fransızca’yı önemli bir kılmaktadır.
Yazılımcıların başka bir dünyası olduğu bir gerçek. Yazılımcıların öğrenmesi gereken diller tabi ki aslında yazılım dilleri. Peki yazılımcıların öğrenmesi gereken yabancı diller var mıdır? Elbette vardır. Burada da karşımıza İngilizce çıkıyor. Silikon vadisi ve yazılımın bir numaralı ülkesinin ABD olduğunu bildiğimize göre ve yayınlanan makalelerin İngilizce olduğunu düşünürsek her yazılımcının İngilizce bilmesi gerekmektedir. Ve tabi son yıllarda her alanda olduğu gibi bu bilişim alanında da yükselen bir değer olan Çince de yazılımcıların tercih edebilecekleri dillerdendir.
Yazımızın bu son bölümünde yabancı dil öğrenmek isteyenlere bazı ipuçları vermek ve bu yolda işlerini kolaylaştıracak bazı tavsiyelerde bulunmak istedik. Öncelikle şunu söylemeliyiz ki artık yabancı dil öğrenmek için seçenekleriniz son derece fazla ve bu da bahane süren ya da bahane sürmek isteyen bireyler için kötü haber. Eskiden nasıl olduğunu hatırlayalım. Bu alanda uzman olmuş eğitim kurumlarından birisine gidilir, belirli bir ücret karşılığında dönemsel bir eğitime katılırdık. Yani fiziksel olarak tıpkı okula gider gibi bir sınıfa gider ve bir eğitim planına dahil olacak şekilde uzman kadrolar eşliğinde derslere girerdik. Bir müddet sonra katılım sağlamakta sorun yaşar ve eğitimimizi aksatacak davranışlar sergilerdik ya da bir şekilde dikkatimizin dağılmasına izin verirdik. Ve onca çaba para karşılığında çoğu zaman başladığımız noktada olurduk. İnternet ve onun teknolojik getirisi mobil cihazların yaygınlaşması ile artık bu geleneksel yabancı dil öğrenme metotlarına olan mecburiyetimiz ortadan kalkmaktadır.
Şu bir gerçek ki yabancı dil öğrenmek için pratik yapmanız gerekiyor. Eskiden bunun mümkün olabilmesi için az önce bahsettiğimiz eğitim kurumlarından ya da yabancı dil öğrenme merkezlerinden birine gitmeniz gerekmekteydi. Hatta öyle ki bu bile yeterli olmayabilirdi çünkü bu kurumlarda yabancı dil öğreten uzmanlar genellikle bizim gibi Türk vatandaşlardan oluşmaktaydı. Yani bir müddet sonra ana dile dönüş ile birlikte işler daha da zorlaşmaktaydı ve bu da doğal olarak yabancı dil öğrenmek isteyenlerin istediği bir sonuç değil. Artık her akıllı telefon sahibi yabancı dil öğrenmek isteyen bireyler, mobil uygulamalar kullanarak eşli ya da görüntülü diyalog kurabilecekleri kendileri gibi insanlarla aynı platformlarda buluşabiliyorlar. Bu yüzden pratik yapabileceğiniz bir arkadaş edinin.
Sadece bu da değil daha birçok mobil uygulama yardımı ile yabancı dil öğrenmek eskisinden çok daha kolay. Üstelik bu uygulamaların birçoğu da ücretsiz. Yani eğer gerekli azim ve isteğe sahip iseniz, günde 1 ya da 2 saatinizi ayırarak herhangi bir bedel ödemeden evinizden de yabancı dil öğrenme şansınız bulunuyor.
Bol bol yabancı film ya da dizi izlemenizi öneririz. Bu istemsizce bazı yabancı kelimelere olan aşinalığınızı arttıracaktır. Ayrıca kelimelerin nasıl telaffuz edildiğine bu şekilde daha hakim olacaksınızdır.
Yine bol bol yabancı şarkı dinlemeye çalışın. Öğrenmek istediğiniz yabancı dilde şarkı dinlemek o dile ait kültürünüzün de gelişimine katkı sağlayacaktır.
Basit düzeyde okuma kitapları edinin ve öğrendiğiniz her yeni kelimeyi not edin. Yine bu alanda birçok mobil uygulama olduğunu belirtmeliyiz. Şuan ülkemizde ortalama olarak herkes 500 kelime ile Türkçe konuşurken günde öğreneceğiniz 5 yeni kelime ile senede 1500’ün üzerinde yeni kelime öğrenmeniz ve yabancı dil öğrenme mücadelenizde ciddi mesafe kat etmeniz mümkündür.
Türk toplumunun geneline baktığımızda okumayı seven bir yapımızın olduğu söylenemez.
21. Yüzyılda eğitimin değerinin her zamankinden çok daha önemli bir konuma gelmiş olduğunu biliyoruz.
Her insansın ruhuna bir şekilde dokunan müzik ve müziğin icra edilmesindeki en büyük katkıyı sağlayan enstrümanlar hakkında bazı bilgilere yer vereceğimiz bu yazımızda, çocukların ve yetişkinlerin en kolay öğrenebilecekleri müzik aletlerine de değinmeye ça
Eğitimin ne kadar önemli olduğunu artık anlatmaya bile gerek yok ama eğitimin niteliğinin özellikle de ülkemizde ne durumda olduğunu da maalesef üzülerek gözlemliyoruz.
Hepimizin eğitim hayatının başladığı gün belli iken hiçbirimizin eğitim hayatının biteceği tarih belli değildir.
Hayatımızın her anında var olan öğelerden bir tanesi de eğitimdir. Çok küçük yaşlarda başlayan eğitim hayatımız kimi zaman orta yaşlar kimi zaman ileri yaşlar bazen de emeklilik dönemlerinde bile kendine yer bulabilmektedir.
Modern zamanın güzellikleri kişiden kişiye değişse de, doğru ve teyitli bilgiye erişimin bu kadar kolay olması en iyi yanı şüphesiz.
Covid-19 pandemisinin, maddi ve manevi en büyük mağduru hiç şüphesiz çocuklar oldu. Tüm dünyanın ortak sorunu olan Covid19'un ilk dönemlerindeki belirsizlik, toplum sağlığını riske atmak istemeyen tedbir sahibi farklı devlet yönetimlerini okul kapatmaya it
İnsan hayatının şüphesiz en önemli dönemi olan çocukluk, geleceğin şekillendiği, karakterin, vücut ve akıl sağlığının önemli ölçüde temellerinin atıldığı zamanlardır. Çocukluğun gelişim dönemleri 0- 2 yıl bebeklik, 3-6 yaş ilk çocukluk, 7-11 ikinci çocuklu
İnsanoğlu teknolojinin gelişmesi ve internet ile bilgiye daha kolay ulaşabilmesi ile beslenme alışkanlıkları ve çeşitlerini daha fazla araştırır hale geldi. Hemen herkes kendi sağlık, ekonomik ve sosyal çevre koşullarına göre şekillenen beslenme şekillerin
Türk toplumunun geneline baktığımızda okumayı seven bir yapımızın olduğu söylenemez.
21. Yüzyılda eğitimin değerinin her zamankinden çok daha önemli bir konuma gelmiş olduğunu biliyoruz.
Her insansın ruhuna bir şekilde dokunan müzik ve müziğin icra edilmesindeki en büyük katkıyı sağlayan enstrümanlar hakkında bazı bilgilere yer vereceğimiz bu yazımızda, çocukların ve yetişkinlerin en kolay öğrenebilecekleri müzik aletlerine de değinmeye ça
Eğitimin ne kadar önemli olduğunu artık anlatmaya bile gerek yok ama eğitimin niteliğinin özellikle de ülkemizde ne durumda olduğunu da maalesef üzülerek gözlemliyoruz.
Hepimizin eğitim hayatının başladığı gün belli iken hiçbirimizin eğitim hayatının biteceği tarih belli değildir.
Hayatımızın her anında var olan öğelerden bir tanesi de eğitimdir. Çok küçük yaşlarda başlayan eğitim hayatımız kimi zaman orta yaşlar kimi zaman ileri yaşlar bazen de emeklilik dönemlerinde bile kendine yer bulabilmektedir.
Modern zamanın güzellikleri kişiden kişiye değişse de, doğru ve teyitli bilgiye erişimin bu kadar kolay olması en iyi yanı şüphesiz.
Covid-19 pandemisinin, maddi ve manevi en büyük mağduru hiç şüphesiz çocuklar oldu. Tüm dünyanın ortak sorunu olan Covid19'un ilk dönemlerindeki belirsizlik, toplum sağlığını riske atmak istemeyen tedbir sahibi farklı devlet yönetimlerini okul kapatmaya it
İnsan hayatının şüphesiz en önemli dönemi olan çocukluk, geleceğin şekillendiği, karakterin, vücut ve akıl sağlığının önemli ölçüde temellerinin atıldığı zamanlardır. Çocukluğun gelişim dönemleri 0- 2 yıl bebeklik, 3-6 yaş ilk çocukluk, 7-11 ikinci çocuklu
İnsanoğlu teknolojinin gelişmesi ve internet ile bilgiye daha kolay ulaşabilmesi ile beslenme alışkanlıkları ve çeşitlerini daha fazla araştırır hale geldi. Hemen herkes kendi sağlık, ekonomik ve sosyal çevre koşullarına göre şekillenen beslenme şekillerin
Hemen ücretsiz kaydolarak üyeliğinizi başlatın.
Ücretsiz İşletme Hesabı Açın