Birleşmiş Milletler örgütünün bir yapılanması olarak bildiğimiz UNESCO açılımı İngilizce'de United Nations Educational Scientific and Cultural Organization kelimelerinin kısaltılmasından oluşuyor. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu olan Unesco Türkiye'nin de bir Birleşmiş Milletler üyesi olmasından ötürü, ülkemizde oldukça proje yönetiyor.
Özellikle tarihi miraslar konusunda hassasiyeti bilinen Unesco bu doğal ve tarihi kalıntıların korunması ve restorasyonunda aktif bir rol üstleniyor. Türkiye'de hem yerli hem yabancı turistler tarafından ziyaret edilen bu destinasyonlar geçmişin tüm insanlığa mirası olarak kabul ediliyor. "UNESCO ne demek?" ve "UNESCO amacı nedir?" sorularına yanıt bulacağımız bu yazımızda aynı zamanda ülkemizin dünyaca kabul edilmiş güzelliklerini de göreceğiz.
Unesco Nedir?
UNESCO nedir? UNESCO ne yapar? Küresel barışın oluşması ve sürdürülmesi amacıyla İkinci Dünya Savaşı sonlarında çalışmalarına başlanan UNESCO resmi olarak savaş sonrasında kurulmuştur. Küresel barışın sağlanması, fakirliğin ortadan kaldırılması, kalkınma ve paylaşma odaklı, eğitim, bilim, kültür, iletişim ve enformasyon özellerinde toplumsal bir barış harekatı kuruluşudur. Yıllar boyunca üye ülkelerin çeşitli nedenler ile kuruluştan çıkması da geçmişte görülmüştür ancak birçok ülke de tekrardan ya da ilk kez Unesco'ya katılım sağlamıştır.
Unesco Ne Zaman Kuruldu?
UNESCO resmi olarak ilk kez 16 Kasım 1945 tarihinde kurulmuştur. Proje fikri çok daha önceye dayanıyor olsa da Birleşmiş Milletler Komisyonu ilk olarak 1-6 Kasım 1945 yılında Londra'da toplanarak, eğitim ve kültür kurumu kurulmasını masaya yatırmıştır. Bu konferans yapılmaya başladığında İkinci Dünya Savaşı henüz sonlanmıştı ve bu komisyonun kuruluş amacı gelecek yıllar için oldukça büyük bir önem taşıyordu. UNESCO Kuruluş Sözleşmesi yirmi üye ülkenin onaması üzerine 16 Kasım'da yürürlüğe girmiştir. Peki UNESCO Kuruluşunda ilk üye ülkeleri hangileriydi? Avustralya, Birleşik Krallık, Birleşik Devletler, Brezilya, Çekoslovakya, Çin, Danimarka, Dominik Cumhuriyeti, Fransa, Güney Afrika, Hindistan, Kanada, Lübnan, Meksika, Mısır, Norveç, Suudi Arabistan, Türkiye, Yeni Zelanda ve Yunanistan.
Türkiye'nin Dünya Kültür Mirası Listesindeki Yeri
Türkiye hem coğrafi konumunun artısıyla dünya mirasında önemli bir yere sahipken, hem de kadim bir tarihi geçmiş ile dikkat çekmektedir. Birçok farklı medeniyete ev sahipliği yapmış bu Anadolo topraklarında kültürel zenginlik mimari olarak da bir dünya mirasıdır. Bunun bilincinde olan UNESCO bu dünya miraslarının korunması ve tüm dünyada tanınması için büyük bir çaba sarf etmektedir. Neredeyse her yıl düzenli olarak geçici miras listesine giren ülkenin zenginleri, koruma ve bakım altına alınarak geleceğe emanet edilebilmektedir.
Türkiye'nin Dünya Kültür Mirası Listesindeki Yer Alan Destinasyonları
- Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası: Sivas'ın bil ilçesi olan Divriği'nin tarihi erken dönem Hititler'e kadar uzanmaktadır. Mengücekoğulları'nın yönetimi döneminde Ahmet Şah ve Turan Melek tarafından yaptırılan Divriği Ulu Camii 1228-1229 yılları arasında yaptırılmıştır. İslam mimarisinin bu en önemli yapıtları arasında sayılan yapı Dünya Miras Listesi'ne 1985 yılında katılmıştır.
- İstanbul'un Tarihi Alanları: İstanbul'un tarihi alanları arasında Zeyrek Camii, Süleymaniye Camii, Sultanahmet ve çevresi ve İstanbul Surları bulunmaktadır. Bu kadim şehrin geçmişten günümüze kalan yapıları da Divriği Camii gibi 1985 yılında Dünya Miras Listesi'ne katılmıştır.
- Göreme Millî Parkı ve Kapadokya: İç Anadolu Bölgesi'nin en önemli turizm bölgesi olan Göreme Milli Parkı ve Kapadokya da 1985 yılında Dünya Mirası Listesi içerisinde korumaya alınmıştır. Kalkolitik dönemin bu en önemli kalıntıları her yıl ve yılın her dönemi yerli ve yabancı turistleri ağırlamaktadır.
- Hattuşa: Hitit İmparatorluğu'nun MÖ 17. ve 13. yüzyıllar arasında başkenti olan Hattuşa Çorum il sınırları içerisinde yer almaktadır. 1986 yılında dünya miras listesi listesine giren Hattuşa Anitta tarafından kurulmuş ve yine aynı şekilde Anitta tarafından yıkılmıştır. MÖ 17. yüzyıldan kalan bu antik kentte gezerken tarihi hissetmek ve koklamak mümkün.
- Nemrut Dağı: Nemrut Dağı UNESCO Dünya Miras Listesine alınma tarihi 1987'dir. Dünya Miras Listesi'ne eklenen Nemrut Dağı eski adıyla Kommagene'de birçok arkeolojik kalıntılara sahiptir. Antiochos ve Tanrı/ Tanrıça heykellerine sahip olan bu yerde aslanlı horoskop da bulunmaktadır. Batı ve Doğu uygarlıklarının birleşimi olarak kabul edilen bölge tarihi MÖ 62 yıllarına dayanmaktadır.
- Hierapolis-Pamukkale: 1988 yılında Dünya Miras Listesi'nde yerini alan Pamukkale, kalsiyum oksit içeren suları ile dünya turistlerinin en gözde destinasyonları arasında. Erken Hristiyanlık dönemine ait ve aynı zamanda Helenistik dönemlere dair birçok kalıntıların bulunduğu bölge, koruma altında ve son derece bakımlı.
- Xanthos-Letoon: Muğla ve Antalya sınırları içerisinde yer alan Xanthos-Letoon Antik Çağ'dan günümüze kalan en kıymetli yerlerden birisi. Likya'nın en büyük ve bilindik idari merkezlerinden biri olan Xanthos-Letoon Pers boyunduruğuna girene kadar bağımsız bir bölgeydi. 1988 yılında Dünya Miras Listesi'ne girdi.
- Safranbolu Şehri: UNESCO'nun Kültürel Varlık listesindeki 9 özel bölgesinden biri olarak kabul edilen Safranbolu, Dünya Miras Listesi'ne 1994 yılında girmiştir. Osmanlı Kent Mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan Safranbolu Karabük iline bağlıdır. Adı bölgede yetişen safrandan gelmektedir. MÖ 3000 yıllarına dayanan tarihi ve dokusu ile görenleri kendine hayran bırakan bir şehirdir. Dünya Kültür Mirası Listesi içerisinde çok önemli bir yere sahip olan Safranbolu mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir kent. Safranbolu UNESCO tanıtım videoları için UNESCO'nun resmi web sitesi ziyaret edilebilir.
- Truva Arkeolojik Alanı: Dünyanın en ünlü antik kentlerinden biri olan Truva Arkeolojik Alanı, Homeros'un İlyada Destanı'nda Troya Savaşı'nın yapıldığı yer olarak geçmektedir. Çanakkale il sınırları içerisinde yer alan Truva Arkeolojik Alanı, Dünya Miras Listesi'ne 1998 yılında girmiştir. MÖ 3000 yılına kadar uzanan bir geçmişle bugün kıymeti yalnızca Türkiye değil tüm dünyaca bilinmektedir.
- Edirne Selimiye Camii ve Külliyesi: Osmanlı İmparatorluğu'nun İstanbul'un fethinden önceki başkenti olan Edirne, Osmanlı mimarisinin çok güzel örnekleriyle dolu. Bunlardan biri de şüphesiz Edirne Selimiye Camii ve Külliyesi. 2011 yılında geç de olsa UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yerini alan Selimiye Camii, 16. yüzyılda yaptırılmıştır. Osmanlı mimarisinin en büyük mimarı olarak bilinen Mimar Sinan'ın ustalık dönemi eseri kabul edilen Selimiye Camii baş döndürücü bir güzelliğe sahip.
- Çatalhöyük Neolitik Alanı: İnsanlık tarihinin yerleşik ve toplumsal hayata geçişinin kilit noktası olan Çatalhöyük Neolitik Alanı Konya'da yer alıyor. Sosyal örgütlenmeyi ve yerleşik hayata geçişi simgeleyen bir çok arkeolojik kalıntılar ile dolu olan Çatalhöyük Neolitik Alanı, 2012 senesinde UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yerini almıştır.
- Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğunun Doğuşu: UNESCO Dünya Miras Listesi arasında Kültürel Miras kategorisi ile yer alan Bursa Cumalıkızık, Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk başkenti olması ile büyük öneme sahiptir. 2014 senesinde girdiği listede yer alan tarihi yerler arasında; Orhangazi Külliyesi ve çevresi, Hanlar Bölgesi, Hüdavendigar Külliyesi, Yıldırım Külliyesi, Yeşil Külliye, Muradiye Külliyesi ve Cumalıkızık Köyü'nden oluşuyor.
- Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı: Dünya Miras Listesi'ne 2014 yılında giren Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı, Kültürel Peyzaj kategorisindedir. Kale Dağı'nın Helenestik Dönem şehir yapısını bugün dahi çok net bir şekilde görmek mümkündür. Athena Tapınağı, Trajan Tapınağı, Helenistik dönemin en dik tiyatro yapısı, kütüphane, Heroon, Zeus Sunağı, Dionysos Tapınağı, Agora ve Gymnasion bölgenin görülmeye değer tarihi kalıntıları arasındadır.
- Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzajı: UNESCO'nun Dünya Miras Listesi'ne 39. oturumları ile katılan Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzajı, Dince nehri kıyısında yer almaktadır. Bugün güzelliğinden hiçbir şey kaybetmeyen Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri, ülkemizin doğusundan batısına nasıl bir cennet olduğunu bir kez daha göstermektedir.
- Efes Antik Kenti: Efes Antik Kenti: Bugünün İzmir Selçuk ilçesinde bulunan, Efes Antik Kenti'nin kuruluşu, MÖ 6000 yıllarına dayanıyor. Dönemin en önemli Roma kentlerinden biri olarak bilinen Efes Antik Kenti, antik bir Yunan kentiydi. Cilalı Taş Devri'nden günümüze kalan en önemli eserlerden biri olan bölge, 1994 yılında dahil olduğu UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nden 2015 yılında asil listeye geçmiştir.
- Ani Arkeolojik Alanı: İpek Yolu yerleşim kentlerinin en önemli noktalarından biri olan Ani Arkeolojik Alanı, Kars'ın merkez ilçesi sınırları ile Ermenistan arasında bulunmaktadır. Erken Demir Çağının en önemli kalıntıları arasında olduğu kabul edilen Ani Arkeolojik Alanı 2016 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi'ne girmiştir.
- Aphrodisias: Aphrodisias adının da çağrıştırdığı gibi Tanrıça Afrodit'e adanmış şehirlerden biridir. Bunların en önemlisi ise Aydın Karacasu ilçesine bağlı Geyre'dir. 2009 yılında girdiği Dünya Mirası Geçici Listesi'nden 2017 yılında gerçekleşen 41. oturum ile çıkmıştır.
- Göbekli Tepe: UNESCO Göbeklitepe'yi Dünya Miras Listesi'ne 2018 yılında eklemiştir. Son dönem bölgede çekilen dizilerle hak ettiği popülerliği ve önemi de kazanmış olan Göbeklitepe Şanlı Urfa'da yer alıyor. Bölgede yer alan kült yapılar incelendiğinde, trım ve hayvancılığa yakın son avcı grupların inşaa ettiği arkeologlar tarafından tespit edilmiştir. Çanak Çömleksiz Neolitik devrin en önemli kalıntısı olan Göbeklitepe tarihin sıfır noktası olarak kabul ediliyor.
- Arslantepe Höyüğü: Arslantepe Höyüğü'nün diğer miras listesi destinasyonlarından farklı olarak 2021 yılında online olarak gerçekleşen kurulla seçilmesi dikkat çekicidir. 2014 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne giren Arslantepe Höyüğü, Covid-19 pandemisi nedeniyle 2021 yılında online kurulla asıl listeye dahil oldu. Geç Kalkolitik Dönem'den Demir Çağı'na kadar sayısız medeniyete ev sahipliği yapmış olan Arslantepe Höyüğü Malatya'da yer alıyor.
Türkiye’nin UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi
- Karain Mağarası: Antalya'da bulunan Türkiye'nin en büyük doğal mağaralarından biri olan Karain Mağarası, doğal karstik oluşumlar sonucu meydana gelmiştir. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan Karain Mağarası'nın asıl listeye girmesi beklenmektedir.
- Urartu ve Osmanlı Eski Yerleşimi Ahlat Mezar Taşları: Van Gölü kıyılarında yer alan Urartu ve Osmanlı Eski Yerleşimi Ahlat Mezar Taşları, MÖ 900 yıllarına ait bir yerleşim yeridir. Selçuklu Dönemi'ne ait taş işçiliğinin en güzel örneklerinin yer aldığı bölge geçici listededir ve adaylar arasındaki en güçlü isimlerden biridir.
- Alahan Manastırı: Evliya Çelebi'nin dahi "Ustanın elinden çıkmış gibi duruyor" dediği Alahan Manastırı, Mersin'de yer alıyor. Yeni Hristiyanlığın yayıldığı dönemde, Hristiyanların takip edilmesi ve öldürülmesi Kapadokya'daki gibi burada yüksek tepelerde, mağaralarda barınmalarına neden olmuştur. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan bu yapı Mersin'e yolu düşenlerin mutlaka ziyaret etmesi gereken bir konumda.
- Alanya: Antalya'nın bu güzel şirin ilçesi kendine özgü kültür ve medeniyeti ile UNESCO Dünya Geçici Miras Listesi'nde kendine yer bulmuştur.
- Harran ve Şanlıurfa: Dünyada ilk kurulan üniversitenin bu topraklarda olması bu bölgeyi özel kılmaktadır. Dünyanın ilk bilim merkezin Şanlıurfa'da oluşu, bugün adını Harran Üniversite'sine de vermiştir. UNESCO Dünya Geçici Miras Listesi'nde de bu nedenle bulunmaktadır. Mağaraları ve çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapması dışında tarihi Harran Evleri de yine geçici miras listesindedir.
- İshak Paşa Sarayı: Ağrı'nın en bilinen yüzü olan İshak Paşa Sarayı, Osmanlı Mimarisi'nin en güzel örneklerinden biridir.
- Konya Selçuklu Başkenti: Selçuklu'nun başkenti ve en önemli kenti olan Konya, camii, han, hamam, külliye ve medreseleri ile dünya geçici miras listesinde ve en güçlü adaylardan birisi.
- Mardin Kültürel Peyzajı: Gündüzü seyranlık gecesi gerdanlık olan, Mezopotamya'nın izlendiği, çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış ve halen birçok farklı kültürün barış içerisinde yaşadığı Mardin, Mardin Kültürel Peyzajı ile geçici listenin zorlu adaylarından birisi.
- Selçuklu Kervansarayları Denizli-Doğubeyazıt Güzergâhı: Selçuklu Dönemi mimarisi ve kültürünün günümüze yansıyan en önemli eserlerinden biri olan Selçuklu Kervansarayları Denizli-Doğubeyazıt Güzergâhı, UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne aday.
- St. Nicholas Kilisesi: Aziz Nikoloas yani daha popüler ismi ile Noel Baba adına yaptırılmış olan bu anıt mezar kilise, her yıl yılın belli dönemlerinde dünyanın birçok yerinden turist ağırlamaktadır.
- St. Paul Kilisesi, St. Paul Kuyusu ve Tarihi Çevresi: Erken Hristiyanlık döneminin ve Hristiyanlığın yayılmasının en önemli isimlerinden olan Aziz Paul, Akdeniz Bölgesi'nde Mersin'de bulunmaktadır.
- Sümela Manastırı: Trabzon Maçka'da bulunan Sümela Manastırı, Rum Ortodoks manastırıdır. MS 365- 395 yılları arasında inşaa edildiği düşünülmektedir. Şimdilik Dünya Tarihi Mirası Listesi'ne aday olsa da listeye girmesine kesin gözüyle bakılmaktadır.
- Likya Uygarlığı Antik Kentleri: Tarihi Likya Yolu üzerinde muhakkak görülmesi gereken yerlerin yer aldığı bu listede, tarihin dolu olayları yaşanmıştır. Adaylığı güçlü olan bir diğer seçenek olarak antik kentler arasında en çekici olandır da aynı zamanda.
- Sardes Antik Kenti ve Bintepeler Lidya Tümülüsleri: Manisa Salihli'nin Sart Kasabası'nda bulunan Sardes Antik Kenti, halen kazılarda bir dünnya yeni buluntuyla dünya gündemini meşgul etmeye devam ediyor. Bizans mimarisi ve öncesinin çeşitli kalıntıları ve kral mezarları ile dolu olan bu kadim şehre yolunuzu düşürmelisiniz.
- Ahi Evran Türbesi: Anadolu'nun kültür mozaiğinin en güzel örneği de Ahi Evran Kültürü. Ahilik Teşkilatının kurucusu Ahi Evran adına yaptırılmış olan türbe bugün ziyaretçilerine ve meraklılarına açıktır.
- Yıldız Sarayı Kompleksi: İstanbul Beşiktaş'ın simgesi olan Yıldız Sarayı, Osmanlı mimarisinin en naif v diğerlerine kıyasla en sade örneklerinden biri.
- Bodrum Kalesi: Liman kenti Bodrum, tıpkı bugün olduğu gibi geçmişte de oldukça önemli bir yerdi. Jean Şövalyeleri tarafından Aziz Peter Kalesi adıyla inşaa edilmiştir ve bugün dünya mirası listesine aday olmuştur.
- Malabadi Köprüsü: Şarkılara ve çeşitli efsanelere konu olan bu tarihi Malabadi köprüsü, Diyarbakır'ın simgeleşmiş yüzlerindendir. Dünyanın günümüze ulaşmış en büyük taş kemer köprüsü olan Malabadi Köprüsü umuyoruz ki aday listeden çıkacaktır.
- Tuşpa/Van Kalesi, Van Tarihi Kenti ve Höyüğü
- Assos Arkeolojik Alanı: Çanakkale'nin dört bir yanı, tarih, medeniyet ve kadim bir geçmişe uzanıyor. Bunlardan biri de Assos Arkeolojik Alanı. Behramkale hem deniz turizmi hem de kültür turizmi olarak muazzam bir örnek.
- Mardin Midyat Çevresi (Tur Abdin) Geç Antik ve Orta Çağ Kilise-Manastırları
- Harşena Dağı ve Pontus Kralları Kaya Mezarları: Amasya'nın peri masallarından kalan bu antik bölgesi görenleri o kadar büyüledi ki kısa bir süre önce UNESCO'nun da dikkatini çekti ve dünya mirasına aday gösterildi.
- Güllük Dağı-Termessos Milli Parkı
- Kekova: Antalya Demre'ye bağlı Kaleköy için bu dünyanın cenneti desek değil abartmak az bile demiş oluruz. Piri Reis'in tarihi Kekova haritası bile bulunuyor. Geçmişinde önemli bir kent olmasını aldığı Arap saldırıları ile de görebiliyoruz.
- Tuz Gölü Özel Doğa Koruma Alanı: Türkiye'nin en büyük ikinci gölü olan Tuz Gölü aynı zamanda dünya üzerindeki en tuzlu ikinci göl olma unvanına da sahiptir. 85 kuş, 4 endemik böcek, diğer tür 124 böcek, 15 memeli ve 38 endemik bitkiye sahip bölge bugün hakettiği yerde yani aday miras listesindedir.
- Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti: Türkiye'nin dört bir yanının cennet olduğunun somut delilerine örnek olarak Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti tek başına dahi yeterli bir kanıt. Su basar ormanları, Samsun'un muhteşemliği ile bugün geçici listede yerini almıştır.