Anasayfa gelbaba Gelbaba Portal gelbaba Eğitim ve Öğretim gelbaba Öğrenmesi En Kolay Müzik Aletleri

Öğrenmesi En Kolay Müzik Aletleri

Öğrenmesi En Kolay Müzik Aletleri

Her insansın ruhuna bir şekilde dokunan müzik ve müziğin icra edilmesindeki en büyük katkıyı sağlayan enstrümanlar hakkında bazı bilgilere yer vereceğimiz bu yazımızda, çocukların ve yetişkinlerin en kolay öğrenebilecekleri müzik aletlerine de değinmeye çalışacağız.

Müziğin Tarihi

Müzik evrensel olarak tanımladığımız değerlerden biri. İnsanlık tarihi kadar eski olan müziğin geçmişi yaklaşık 43.000 yıl öncesine dayanmakta. İnsan sesi ve enstrümanlar ile birlikte gelişen müzik temelde hangisi ile ortaya çıktı bu konuda çeşitli görüşler bulunmakta. Örneğin ilk insanların müziği kendi seslerini kullanarak mı, yoksa çeşitli nesnelere vurarak mı yarattıkları cevabı merak edilen sorular arasında.

İnsanların seslerini kullanmaya başlamaları ile birlikte yani şarkı söyleyerek müziğe yaptıkları katkı bu sürecin iki ana unsurundan birini oluşturmaktadır. Şarkı söylemenin günümüzde dahi çok zor, eğitim isteyen ya da yeteneğe bağlı olduğunu düşünürsek ilk insanların fizyolojisinin gelişimi ve evrimi ile uzun yollar kat ettiklerini söyleyebiliriz. Şarkı söyleyebilmenin evrimsel açıdan en önemli yanı ses perdesini kontrol edebilmektedir. Müziğin tarihi araştırılırken insanoğluna ait kafa tasları ve çene kemiği kalıntılara da incelenerek bundan yaklaşık 1 milyon yıl öncesinde şarkı söyleyebilecek anatomiye sahip oldukları saptanmış durumda. Tabi ki bu durum ilk şarkının 1 milyon yıl önce seslendirildiği sonucunu net olarak ortaya koymamaktadır. Bu da eski çağlarda insan sesi ile müziği bağdaştırabilecek bir kanıtı ne yazık ki imkansız kılmaktadır.

O zaman yazımızın da konusu olan enstrümanlar hakkındaki bazı tarihsel ve kanıta dayalı bilgiler verebiliriz. Yine müzik tarihi denildiğinde hemen herkesin aklına gelen iki soru bulunmaktadır. Birincisi, ilk enstrüman ne zaman icat edildi? ve ikincisi de, ilk enstrüman hangisi? şeklindedir.

Almanya'nın güneyinde bir mağarada 2008 yılında yapılan arkeolojik araştırmalarda kemik ve fildişinden yapılmış, tarihi 43.000 yıl öncesine dayanan ilkel flütler bulunmuştur. Beş delikli ve ağız kısmı v şeklinde olan bu ilk enstrümanlara benzer başka örnekler de 2004 yılında İran'da keşfedilmiştir. İran'da keşfedilen flütler tahtadan yapılmış.

Yukarıda verdiğimiz örnekler dışında yaklaşık 12.000 yıl öncesinde dayanan bazı kanıtlardan yola çıkarak mağara duvarlarına ve sarkıtlara vurarak ses çıkarıldığı tahmin edilmekte. Tabi bunun salt bir müzik aleti olarak mı kullanıldığı yoksa haberleşme amacı mı taşıdığı net olarak bilinmemektedir.

Müziğin tarihsel sürecinde ilk ciddi atılımı antik müzik çağı olarak bilinmektedir. Sümerlilere ait olduğu bilinen ilk şarkının günümüzden yaklaşık 3400 yıl önce antik Ugarit kentinde bulunan bir tabletin üzerine yazıldığı bilinmektedir. Hurrian Hymn No. 6 olarak isimlendirilen bu dünyanın en eski melodisi, 1972 yılında Anne Draffkorn Kilmer tarafından günümüzde kullanılan yedi notalı diyatonik dizeye uyarlanmıştır.

M.S. 2. yüzyıla dayanan ve notalar da dahil olmak üzere tam anlamıyla bir müzik parçası örneğine 19. yüzyılda İzmir – Aydın demir yolu inşaatı sırasında bulunan Seikilos Yazıtı, üzerinde rastlanmıştır. Bulunan yazıtta şarkı sözleri, notalar ve gömüt yazısı yer almaktadır. Seikilos’un Şarkısı olarak bilinen bu parça, dünyanın en eski müzik yapıtı olarak kabul ediliyor.

Yukarıda verdiğimiz örnekten de anlaşılacağı üzere Antik Yunanda müzik çok önemli bir yere sahipti. Sadece eğlence amaçlı olarak değil manevi ihtiyaçlar nedeniyle de icra edilmekteydi. Bu nedenle müzik eğitimin de önemli bir parçasını oluşturmaktaydı.

Antik Roma'da müzik, Antik Yunan müziğine dayanarak gelişmiştir. Amfi tiyatrolarda ve odalarda çalınan müzik hayatın bir çok alanında önemli bir yere sahipti. Tuba, cornu, bucina ve lituus Antik Roma döneminin enstrümanları arasında yer almaktaydı.

Müzik tarihi yolculuğundaki bir sonraki durağımız Antik Mısır. Müzik alanında da ilgi çekici bir geçmişe sahip olan Antik Mısır tarihi, yapılan kazılarda ortaya çıkan eserlerle bu alanda da ne kadar önemli bir geçmişe sahip olduğunu göstermektedir. Mısırda yapılan kazılarda yüzlerce çalgı ve tapınak duvarlarında resimlere rastlanmıştır. antik Mısır'da enstrüman çalmanın erkeklerin değil daha çok kadınların görevi olduğunu gösteren kanıtlar bulunmaktadır. Flüt, arp ve vurmalı çalgılar Antik Mısır'da kullanılan enstrümanlar arasındaydı.

Sümer ve Hitit döneminde müzik zengin bir enstrüman çeşitliliği ile ön plandaydı. Bu toplumların kullanmış oldukları pek çok enstrüman günümüze kadar ulaşmış durumda. Bu toplumlarda saray çevresinde ve dini törenlerde profesyonel müzisyenlerin görev aldığını gösteren metin ve çizimler bulunmuştur. Topraklarımızda bulunan Çorum Alacahöyük'te M.Ö. 1300'lü yıllardan günümüze kadar ulaşan kabartmalarda gitar benzeri bir müzik aleti görülmektedir.

Erken dönem Asya yani Uzakdoğu topluluklarında müzik dini ritüellerde ve toplumsal anlatılarda ön plana çıkmaktaydı. Örneğin Konfüçyüs kusursuz bir evrenin temeline müziği de eklemiştir. Öyle ki üstün bir müzik zevkine sahip olanların devlet yönetimini hazır olduğunu düşünmekteydi. Antik Çin’de sakin ve dinlendiren müziklerin gelişim gösterdiği de bilinmektedir.

Orta çağ müziği olarak tanımlayabileceğimiz olgu çok yönlü özelliklere sahiptir. Erken orta çağ müziği önekleri içerisinden günümüze kadar ulaşan en ünlü eser Gregoryen ilahisi olarak adlandırılan, Roma Katolik Kilisesi’nin dinsel ayin müziğidir. Buradaki ana rol kendisi de bir müzisyen olan Papa I. Gregory'e aittir. Bu dönemde org, flüt, çan, zil, viole ve trampetler en çok kullanılan enstrümanlar arasındaydı.

Müzik tarihi için özel bir yerde şüphesiz ki Rönesans dönemine ait. Bu dönemde İtalya'da başlayan resim sanatının aksine müzik daha çok Fransa, Belçika ve Hollanda'da başlamıştır. Franko – Flaman okulu olarak adlandırılan Burgonyalı bestecilerin tarzı Çok seslilik ve ezgiselliğin ön plana çıkmasını sağlayan örnekler vermiştir. Avrupa'nın dört bir yanına yayılan müzik kültürü matbaanın icadı ile birlikte daha da hızlı bir yayılma sürecine girmiştir. Hatta müzik sitelleri bu icat ile dünyanın dört bir yanına yayılmaya başlamıştır.

1600-1700 yılları arasında yaşanan Barok dönemde Batı Klasik Müziği’nin en ünlü bestecileri yetişmiştir. G.F. Handel, Bach, Vivaldi ve Purcell bu dönemin öne çıkan isimleri arasındadır.

Klasik dönem ile Barok dönem müziği arasında bazı temel farklılıklar bulunmaktadır. Klasik dönem müziği Barok döneme göre çok daha sadedir. Bu dönemin müzikal anlamdaki en büyük icadı piyanodur. Yine senfoni bu dönemde yaygınlaşmıştır. Klasik batı müziği denildiğinde akla ilk gelen müzisyenler arasında Wolfgang Amadeus Mozart başı çekmektedir.

Müzikte romantik dönem müzik tarihine bakıldığında hemen herkesin bildiği Beethoven'ı akıllara getirmektedir. Beethoven’ın muazzam dehası ve yeteneği sayesinde klasik dönem kapanmış ve yeni bir dönem başlamıştır. Robert Schumann, Frederic Chopin, Guiseppe Verdi, Franz Schubert gibi döneme damga vuran isimler ile müzik saray ve kilisenin hegemonyasından kurtulup halka ulaşmıştır.

Müzikte Modern dönem temsilcilerini dünyada ve Türkiye'de şu şekilde sıralayabiliriz. Edward Elgar, Gustav Mahler, Maurice Ravel, Cemal Reşit Bey ve Ahmet Adnan Saygun. Çok sesli müziğin başlaması bu dönemde gerçekleşti diyebiliriz.

Son olarak popüler müzik. Müziğin tarihi içerisinde geldiğimiz son nokta diyebiliriz. Geniş kitlelere hitap eden popüler müzik, genellikle kolay eşlik edilebilen melodilere sahiptir. Teknolojinin ve internetin gelişimi ile popüler müzik kıtalar arası bir yolculuğa çıkmış ve yeni popüler müzik formları oluşmaya başlamıştır.

Müziğin tarihçesine öz attıktan sonra şimdi asıl konumuz olan enstrüman çalma yani müzik aleti öğrenme kısmına geçebiliriz.

Enstrüman Çalmaya Hangi Yaşta Başlanmalı

Baştan söylememiz gerekir ki enstrüman çalmaya başlamanın yaşı bulunmamaktadır. İnsanlar çalmayı düşündükleri müzik aleti için fiziksel bir sorun barındırmıyorlar ise diledikleri yaşta bu işe soyunabilirler. Tabi ki pek çok konuda olduğu gibi küçük yaşta müzik ve müzik aleti çalma eğitimine başlamanın büyük avantajları bulunmaktadır.

Günümüzde anne babalar çocuklarının çok yönlü yetişmeleri adına onları spor ve sanata yönlendirebilmektedir. Bu noktada ebeveynlerin aklına çocuğum bir müzik aleti çalmaya ne zaman başlamalı? sorusu gelmektedir. Çocuklar müzik eğitimine kaç yaşında başlamalı diye genel anlamda bir göz attığımızda 3-8 yaş arasının çok uygun bir yaş aralığı olarak karşımıza çıktığını görmekteyiz.

Müzik eğitimine başlamadan önce ebeveynlerin bazı soruların cevaplarını vermeleri gerekmektedir. Örneğin çevrede çocuğun ihtiyacına uygun bir eğitmen ya da uygun bir müzik programı var mı? Bir diğer önemli soru da çocuğa müzik eğitimi aldırmadaki beklentinin ne olduğudur. Bu soruların cevabını vererek sürece başlamak daha sağlıklı bir rota oluşturmaya zemin hazırlayacaktır.

Müziğe başlama yaşı olarak 3-8 yaş arasını ortalama bir değer olarak paylaşmıştık, ancak ne kadar erken o kadar iyi düşüncesini de yabana atmamak gerekir. İnsanların kendilerini ve duygularını ifade etmeye yaraması itibariyle müzik çocuklar için de aynı işleve sahiptir. Müzik çocukların yaratıcılıkları geliştirir, iletişim becerileri artırır ve problem çözmede farklı yollar arayıp bulmalarına olanak sağlar. Müziğin bu özelliklerinin yanı sıra grup halinde de yapılabileceğini düşünürsek, ortak amaca ilerleyen bir takımın parçası olarak takım çalışmasına yatkınlığı ve yardımlaşmayı da destekler.

Çocuklar için müzik eğitimine erken başlamak bir öğrenme sürecinin yanı sıra tekniklerini geliştirmeleri için de daha fazla zaman kazanma anlamına gelmektedir.

Müzik aleti çalmanın çocukların gelişimindeki temel etkilerine yukarıda değinmeye çalıştık. Elbette ki sanatın her dalında olduğu gibi müziğin de fiziksel ve ruhsal gelişim üzerindeki etkileri oldukça fazla. Bu etkilerin büyük kısmı olumlu iken bazı durumlar olumsuz sonuçlara da yol açabilmektedir. Öğrenmenin her türlüsünde olduğu gibi baskı ve yoğun stres altında müzik aleti çalmaya yönlendirilen çocuklar ruhsal anlamda bazı sıkıntılar yaşayabilirler. Bunun yanında çocuk fizyolojisine uygun olmayan türde ve boyutta müzik aletleri de süreci zorlaştıracak, kısa ve uzun vadede çeşitli problemlere yol açabilecektir.

Öğrenmesi En Kolay Müzik Aletleri

Çocuklar için müzik aleti çalmaya başlamak eğer çok üstün bir yeteneğe sahip değilse belli bir süreç içerisinde gerçekleşecektir. İstek, merak, öğrenmeye açıklık, azim, ve bir müzik aleti çalmaktan zevk almak çocukların enstrümanları ile yapacaklarının sınırlarını belirleyecektir.

Müzik aleti çalmaya başlamanın alt sınırı olarak belirttiğimiz 4 yaş civarında en kolay çalınan müzik aleti olarak karşımıza bazı seçenekler çıkmaktadır. Unutmamak gerekir ki enstrüman çalmak başlarda her yaş grubundan çocuk ya da yetişkin için kolay değildir. Genellikle hobi olarak başlayan bu süreç kişinin yeteneği ve çalışması ile çok üst noktalara da taşınabilir. Doğru eğitim ve pratik ile tüm müzik aletlerini çalmak mümkün. Şimdi bunların bazılarına değinmeye çalışalım.

Piyano

Pek çok uzman tarafından piyano, çocukların fiziksel yapısı ve kapasitelerine uygun geniş repertuarı nedeniyle en uygun çalgı olarak gösterilmektedir. Başlangıç düzeyinde müzik aleti öğrenimi için en çok tercih edilen enstrümanlardan olan piyano, çocuklar için de çalması en kolay müzik aleti diyebiliriz. Erken yaşlarda başlayan piyano eğitimi düzenli dersler ile sonucu en kolay alındığı müzik aleti kategorisinde genellikle ilk sırada yer almaktadır. Piyano eğitiminin çocuklar üzerinde çok sayıda olumlu etkisi bulunmaktadır. Müzik kulağının gelişmesi, müzik zevkinin oluşması, müzik tekniklerinin kavranması bunlardan bazılarıdır.

Çocuklar için piyano eğitimi veren deneyimli öğretmenler ve bu konuda ücretsiz müzik kursları düzenleyen yerel yönetimlerin sayısı her geçen gün artmaktadır. İnternet üzerinden ücretli ya da ücretsiz piyano eğitimi veren kanallar da oldukça fazla.

Gitar

Öğrenmesi en kolay müzik aleti olarak bir diğer tercih gitardır. Deneyimli bir müzik eğitmeni çocuklara kısa sürede gitar çalmayı öğretebilir. Oldukça yaygın kullanılan gitar doküman konusunda da zengin bir yelpazeye sahiptir. Gerek yazılı gerek se de internetten ulaşılabilecek videolar aracılığı ile gitar çalmayı öğrenme kaynakları oldukça fazladır. Bugün YouTube üzerinden gitar çalmayı öğrenmek isteyenlerin takip ettikleri çok sayıda kanal bulunmaktadır.

Enstrümana, bilgiye, eğitimcisine ve meraklısına en kolay ulaşılabilen müzik aleti olarak gitar çocuklar için de farklı boyutlarda üretilen ve bulunması en kolay enstrümanlar arasındadır.

Ukulele

Küçük boyutta bir gitarı andıran ukulele 15 perdeli minik bir enstrümandır. Çalması en kolay enstrümanlardan biri olarak öne çıkan ukulele özellikle çocuklar başta olmak üzere her yaş grubundan insanın ilgisini çekmektedir. Telli çalgılar kategorisinde yer alan ukulele, bu klasmandaki gitar gibi diğer farklı enstrümanların öğrenilmesi sürecinde de ilk basamak olarak değerlendirilmektedir.

4 telli ukulelenin 4 farklı türü bulunmaktadır. Ukulele almayı düşünenler aşağıda adlarını vereceğimiz ukulele çeşitleri arasından tercih yapabilirler.

  • Baritone
  • Tenor
  • Soprano
  • Concert

Mızıka

Mızıka çalmak kolay mı? ya da mızıka çalmak zor mu? soruları ile internet üzerinden bu enstrümana ilgi duyanların yaptıkları pek çok arama bulunmaktadır. İnsanlarda akciğerlerin gelişimi belirli bir yaşa kadar devam ettiğinden çocuklar için üflemeli çalgılar çok fazla tavsiye edilmemektedir. Ancak Mızıka öğrenesi kolay bir müzik aleti olarak çocuk yaşta kolayca kavranmaktadır. Hangi mızıka ile başlanmalı, diye düşünüldüğünde ise genellikle diatonik modeller ön plana çıkmaktadır. Yeni başlayanlar için 10 delikli diatonik modeller önerilmekte ve ilerleyen zamanlarda daha özellikli modellere geçilebilmektedir.

Vurmalı Çalgılar

Konumuz çocuklar ve çocukların kolayca öğrenebilecekleri enstrümanlar olunca akla hemen vurmalı çalgılar gelmektedir. Pek çoğumuzun çocukluğundan kalma bir anı olarak özellikle ramazan davulcusu ve okullardaki bando takımları büyük önem taşımaktadır. Çocukluğunda boyna asılan bir davul ya da trampet ile anlamlı ya da anlamsız sesler çıkaran pek çok kişi vardır. Elbette ki müzik aleti çalmayı öğrenmek rastgele sesler çıkararak başlanılan ama bitirilen bir süreç değil.

Çocuklar için farklı boyutları bulunan davul ve trampet gibi çalgılara ek olarak bateri gibi daha kompleks enstrümanlar da eklenmiş durumda. İlk bakışta çalması kolaymış gibi görünen bu müzik aletlerinde ustalaşmak her enstrümanda olduğu gibi zor ve bir süreç gerektirmekte. Ama yine de nota bilmeden müzik aleti çalmak mümkün mü? derseniz vurmalı çalgılar diğer pek çok enstrümana göre daha kolay çalmaya başlanabilir.

Çalması kolay müzik aletleri konusunda verilebilecek örneklerin sayısını arttırmak mümkün. Burada asıl konu müziğe yatkınlık, sürekli pratik ve öğrenmeye meraklı bir kişiliğe sahip olmaktır.

Kursa Gitmeden Müzik Aleti Çalmak Mümkün mü?

Müzik kulağı güçlü olarak tanımlanan kişiler hem genlerden gelen bazı özellikler, hem de yaşadıkları çevrenin şekillendirmesi ile müziğe ve enstrüman çalmaya daha yatkın olurlar. Bunun ülkemizdeki en büyük örneği Roman vatandaşların müzik konusundaki yetenekleridir. Yüzyıllar boyu hayatlarını eğlence ve müzik ile sürdüren bu insanların çok büyük kısmı alaylı müzisyen olarak adlandırılan, herhangi bir eğitim almamış ve nota bilgisi olmadan kişilerden oluşmaktadır. Roman çocuklarının büyük kısmı evlerinde müzisyenlik yapan bir büyüğün olduğu ortamda ilk eğitimlerini alırlar. Bu yönüyle nota, akor gibi konularda eğitim almadan da bir müzik aleti çalmayı öğrenebilirler.

Benzer Yazılar

Gelbaba İşletme

Markanız için hemen işletme hesabı açın.

Hesap Aç
Gelbaba İşletme

Markanız için hemen işletme hesabı açın.

Hesap Aç

Benzer Yazılar

Gelbaba İşletmeye Katılın

Hemen ücretsiz kaydolarak üyeliğinizi başlatın.

Ücretsiz İşletme Hesabı Açın